Fazla mesai taleplerine dair bu soru size endişe veriyorsa, bunun yersiz olmadığını bilmelisiniz. Fazla mesai, ilk bakışta şirketlerde doğal bir iş yükünün sonucu gibi görünse de, aynı kişilerden sürekli ve yüksek tutarlı taleplerin gelmesi, incelenmesi gereken kırmızı bayraklardan biridir. Asıl önemli olan, bu taleplerin gerçek iş yükünden mi yoksa kasıtlı manipülasyonlardan mı doğduğunu doğru biçimde ayırt edebilmektir.
Fazla mesai talepleri her zaman göründüğü kadar masum olmayabilir. Çalışanlar, saatlerini olduğundan fazla gösterebilir, gerçekte yapılmayan mesaileri sisteme kaydedebilir ya da bir yöneticiyle iş birliği yaparak hayali çalışma saatleri yaratabilir. Bu tür durumlar şirketin yalnızca finansal kayıplara uğramasına yol açmaz; aynı zamanda içerideki kontrol mekanizmalarının ne kadar kırılgan olduğunu da gösterir.
Cerebra olarak, şirketlerde fazla mesaiden kaynaklanan suistimal riskini en aza indirmek için güçlü iç kontrol sistemleri tasarlıyor, süreçlerinizi sağlam temellere oturtmanıza yardımcı oluyoruz. Ancak riskin ötesinde somut şüpheler söz konusuysa, iç soruşturmalar yürüterek gerçeği ortaya çıkarıyoruz. Bu süreçte adli muhasebe teknikleri, dijital veri incelemeleri ve şüpheli çalışanlarla yapılan sorgulama yöntemleri sayesinde hem mali kayıpların boyutunu hem de kontrol zafiyetlerini tespit ediyoruz.
Hatırlatalım: Küçük gibi görünen fazla mesai suistimalleri, zamanla şirketin önemli bir maliyet kalemine dönüşebilir.