
Delik Terlikte mi Yoksa İtibarda mı? Crocs’un Satış Kanallarını Şişirme Krizi
Fikret SebilcioğluAyakkabı ve terlik dünyasının ‘rahatlık’ kavramını en fazla kullanan asi çocuğu Crocs Inc., bu aralar finansal tablo suistimallerinin yaygın türlerinden biri olan “Satış kanallarını şişirme uygulamaları (Channel Stuffing)” yüzünden başı bir hayli dertte! Crocs Inc.’e karşı açılan ve şirketin bu yöntemle yatırımcıları yanılttığı iddiasını içeren dava, kanal şişirmenin finansal ve itibar açısından doğurabileceği sonuçlara dair önemli dersler sunuyor.
2000’lerin başında moda dünyasında pek ciddiye alınmayan, hatta “moda faciası” olarak görülen Crocs, ilk olarak Idiocracy filminde geleceğin kötü modasını yansıtmak için kullanıldı. Ancak zamanla konforu ve cesur tasarımıyla dikkat çekerek hem sokakta hem de moda dünyasında ikonik bir konuma ulaştı.
Ancak bir süredir Crocs’da işler ters gidiyor. 2022’de markanın daha günlük giyime uygun ve genç kitleye hitap eden bir marka olan HEYDUDE’u satın alması, büyük bir genişleme hamlesiydi. Ama bugün, Crocs bu satın almanın gölgesinde ciddi bir sorunla karşı karşıya: Satış kanallarını şişirme (Channel stuffing) iddiaları.
Crocs’un İtirafı
Crocs CEO’su Andrew Rees, 27 Nisan 2023 tarihli açıklamasında, HEYDUDE segmentindeki 2022 gelir artışının büyük ölçüde bayi kanalların ürünle şişirilmesinden kaynaklandığını kabul etti. 7 Haziran 2023’te, 2022’nin ikinci ve üçüncü çeyreklerindeki toplam 130 milyon dolarlık satışın kanal şişirmesi olduğunu açıkladı. Daha da kötü haber 27 Temmuz 2023 tarihinde geldi ve 2022 yılındaki toplam kanal şişirmesinin 220 milyon dolar olduğu ve toptan satış büyümesinin de düşük seyredeceği açıklandı. Andrew Rees, 2 Kasım 2023’teki açıklamasında ise HEYDUDE satış beklentilerinin tekrar düşürüldüğünü ve stok seviyelerinin bilinçli olarak azaltıldığını ifade etti. Son olarak 29 Ekim 2024’te, 2024 yılının tamamında HEYDUDE gelirlerinin %14,5 oranında düştüğünü belirterek, 2022 ve 2023’te piyasaya “kesinlikle fazla ürün sevk ettiklerini” ve yıl boyunca bu fazla stokları eritmeye çalıştıklarını itiraf etti.
Yatırımcılar, bu gelişmeler doğrultusunda Crocs’un HEYDUDE satışlarını yapay şekilde artırmak için bayilere baskı yaparak gereğinden fazla ürün göndermekle suçladılar. Bu gelişmelerin her biri Crocs hisselerinde ciddi değer kaybına yol açtı. Yani Crocs, bir zamanlar geleceğin absürt sembolü olarak filme girerken ve gerçek dünyada bir başarı hikayesine dönüşmüşken, şimdi geleceğini gerçekten tehlikeye atabilecek bir problemle uğraşıyor. Deliklerle dolu terlikler, bu kez itibarda açılan delikleri kapatmak zorunda kalabilir.
Kanal Şişirme Bir Suistimal mi?
Bu yöntem, özellikle satış hedeflerini tutturmak, hissedarlara ve yatırımcıya güçlü bir mali tablo sunmak veya yönetici primlerini hak etmek amacıyla tercih edilir. Ancak bu uygulama, gerçek bir ekonomik faaliyeti yansıtmadığı ve gelecekteki satışların bugüne çekilmesi anlamına geldiği için etik dışı ve çoğu zaman yanıltıcı finansal raporlama kapsamına girer.
Eğer bu uygulama:
- Finansal tablo okuyucularını yanıltmak amacıyla yapılmışsa,
- Ürünler geri alma taahhüdüyle “satılmış gibi” gösteriliyorsa,
- Bu işlemler finansal tablolarda normal satış gibi raporlanıyorsa,
O zaman bu durum artık yalnızca agresif satış politikası değil, bilinçli bir muhasebe hilesi (Accounting Fraud) olarak değerlendirilir.
Kısaca, satış kanallarını şişirme uygulamaları doğrudan bir mali tablo suistimali olmasa da, niyet ve sunum şekline bağlı olarak suistimal halini alabilir. Crocs vakasında olduğu gibi bu tür uygulamalar, şirketi hem hukuki risklere hem de itibar kaybına sürükleyebilir.
Satış Kanallarını Şişirme Uygulaması (Channel Stuffing) Nedir?
‘Channel stuffing’ terimi Türkçe’de yaygın bir karşılık bulmamıştır. Bu makalede ağırlıklı olarak ‘satış kanallarını şişirme’ ifadesi tercih edilmiştir. Bununla birlikte ‘yapay satış hacmi oluşturma’ ya da ‘satışları öne çekerek gelirleri olduğundan yüksek gösterme’ gibi ifadeler de kullanılabilir.
Satış kanallarını şişirme, şirketlerin hedeflerini tutturmak veya hissedarları / yatırımcıları yanıltmak amacıyla, tedarik zincirindeki bayi veya distribütör gibi iş ortaklarına olması gerekenden fazla ürün göndererek sanki satış gerçekleşmiş gibi muhasebeleştirmesiyle ortaya çıkan bir suistimal türüdür.
Burada esas sorun, bugünkü satış hedeflerine ulaşmak için gelecek dönemlerin satışlarını öne çekmenin, ileride bu hedefleri tutturmayı daha da zorlaştırmasıdır. Bu durum, zamanla satış baskısının artmasına ve daha agresif kanal şişirme uygulamalarına yol açar. Bu tür uygulamalar, eninde sonunda mali tabloların yeniden düzenlenmesi (Restatement) gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu satış işlemlerinin ödeme koşulları, alacakların tahsil edilebilirliği konusunda soru işaretleri yaratabilir. Özellikle satışın yapıldığı tarafa tanınan iade haklarını içeren yan anlaşmalar varsa, bu tür satışlar gerçekte emanet satış (Consignment sale) niteliği taşıyabilir. Ayrıca, raf ömrü sınırlı ürünlerin zamanında satılamaması durumunda iade riski de önemli ölçüde artabilir.
Satış Kanallarını Şişirmenin Finansal Etkileri
Kanal şişirme, gelirlerin muhasebeleştirilmesini çarpıtarak Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri (GAAP) ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na (UFRS/IFRS) aykırılık oluşturur. Gelirin hileli bir şekilde erken tanınması, hissedarları, yatırımcıları ve analistleri yanıltır, şirketin performansını olduğundan daha iyi gösterir ve bu hileli finansal tablolar düzeltildiğinde (restatement) şirketin performansında dalgalanmalara yol açar.
Satış kanallarını şişirme uygulamaları, şirketin kısa vadeli performansını olduğundan daha güçlü gösterse de, aşağıda örnekleri verilenler, finansal oranlarda ciddi bozulmalara yol açabilir:
- Brüt satışlar: Yapılan aşırı sevkiyatlar brüt satışları artırıyor gibi görünse de, bu satışlar genellikle yüksek iskonto ve promosyonlarla desteklendiğinden ve bu maliyetler hemen muhasebeye yansıtılmadığından brüt kâr marjı yapay olarak gerçekte olduğundan yüksek gösterilir.
- Ticari alacaklar: Bayiler bu ürünleri satmakta zorlanması nedeniyle tahsilatlar gecikir, bu da alacak devir hızını düşürür ve alacakların tahsil süresini (DSO) uzatır.
- Stoklar: Fazla ürün göndermek bayilerin stoklarını şişirirken, gerçek talebe dayanmayan bu sevkiyatlar stok devir hızını yavaşlatır, özellikle raf ömrü sınırlı ürünlerde iade ve fire oranlarını artırır.
Sonuç olarak, satış kanallarını şişirme uygulamaları yalnızca dönemsel kazançları yapay biçimde iyi göstermekle kalmaz, aynı zamanda şirketin operasyonel verimliliği ve finansal sağlığı hakkında yanıltıcı bir tablo ortaya koyar.
Satış Kanallarını Şişirme Uygulamasına İlişkin Kırmızı Bayraklar
Her suistimal planında olduğu gibi, satış kanallarını şişirme uygulamasının da aşağıda detayları verildiği üzere bazı uyarı işaretleri (red flags) vardır:
Finansal oran ve trend analizi: Satış kanallarını şişirmenin tespiti için ilk adım, finansal verilerdeki olağan dışı değişimleri analiz etmektir. Satış gelirlerinde görülen ani artışlara karşın tahsilatlarda benzer bir artışın olmaması, şirketin yalnızca muhasebe kârı yarattığına ilişkin bir gösterge olabilir. Ayrıca, brüt kâr marjlarındaki ani dalgalanmalar, stok devir hızında düşüşler ve dönem sonunda gerçekleşen yüksek satış işlemleri bu tür bir manipülasyona işaret edebilir.
Kanal ve müşteri verisi analizi: Toptancı ve distribütörlere yapılan sevkiyatlar analiz edilerek, perakende satışlarla uyumsuzluk gösterip göstermediği kontrol edilmelidir. Kanal şişirmesi durumunda müşteriler ürünleri iade etmek zorunda kalabilir, bu nedenle iade oranlarında artış olup olmadığı gözlemlenmelidir. Ayrıca, belirli müşterilere (özellikle dönem sonlarında) yapılan olağandışı yüksek sevkiyatlar da dikkat çekici olabilir.
Belge ve kayıt incelemesi: Satış sürecindeki destekleyici belgeler (satış siparişleri, fatura, sevk irsaliyeleri gibi) karşılaştırılarak siparişsiz sevkiyatlar veya müşteri onayı alınmamış teslimatlar tespit edilebilir. Belgeler arasındaki uyumsuzluklar, satışların yapay olarak dönem sonuna yansıtıldığını gösterebilir. Özellikle muhasebenin dönemsellik ilkesine aykırı şekilde, fatura ve teslimat tarihleri arasında anlamlı farklılıklar bulunuyorsa, bu durum mutlaka soruşturulmalıdır.
Çalışan ve müşteri görüşmeleri: Satış, lojistik ve finans ekipleriyle yapılacak birebir görüşmeler sayesinde, satış hedefleri doğrultusunda yapılan baskılar veya olağandışı teşvik uygulamaları ortaya çıkarılabilir. Müşterilerle yapılacak görüşmeler ve özellikle taraflar arasındaki yazışmalar, ürünlerin talep dışında sevk edilip edilmediği konusunda doğrudan bilgi verebilir.
Dijital veri analizi: E-posta yazışmaları ve ERP sistem kayıtları, suistimalin dijital izlerini barındırabilir. “Erken teslimat”, “satışı öne çek”, “erken fatura düzenle” gibi ifadelere odaklanan anahtar kelime taramaları, yöneticilerin dönem sonu rakamlarını tutturmak için baskı yaptığına veya kanal şişirmesi yapıldığına dair kanıtlar sunabilir.
Revizyon ve düzeltme kayıtları: Dönem sonrasında yapılan yüksek miktarlı iadeler, fatura iptalleri veya muhasebe düzeltmeleri, önceki dönemlerde gelirlerin bilinçli olarak şişirildiğini gösterebilir. Bu tür düzeltmeler, satış kanallarının şişirilmesi uygulamasının doğrudan bir yansıması olabilir.
Adli Muhasebecinin Rolü
Eğer Crocs’un HEYDUDE operasyonlarına ilişkin satış ve gelir süreçleri baştan itibaren bir adli muhasebeci tarafından izlenmiş olsaydı, kanal şişirmesi (Channel stuffing) gibi hileli uygulamalar ya hiç gerçekleşmezdi ya da erken aşamada tespit edilerek büyümeden önlenebilirdi. Adli muhasebeciler, finansal verilerdeki olağandışı dalgalanmaları, gerçek satış ile sevkiyat arasındaki farkları ve sözleşmelerdeki riskli şartları erken aşamada fark ederek şirket yönetimini uyarabilirler. Aynı zamanda stok ve alacak hesapları üzerindeki analizlerle, yapay gelir artışlarını maskeleyen uygulamaları gün yüzüne çıkarabilirler. Crocs örneğinde olduğu gibi, perakende talebi ile örtüşmeyen agresif toptancı sevkiyatları, doğru analitik ve sorgulama teknikleriyle erkenden teşhis edilebilirdi. Bu da hem hissedarların zarar görmesini hem de şirketin itibar kaybını önleyebilirdi. Crocs’un HEYDUDE operasyonunda yaşanan satış kanallarını şişirme vakası, finansal verilerde yapay bir büyüme yaratmanın nasıl ciddi itibar ve yasal sonuçlara yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Cerebra olarak, bu tür riskleri daha yaşanmadan tespit edebilmek için uzman adli muhasebecilerimizle şirketlerin finansal süreçlerini derinlemesine inceliyor, şüpheli gelir tanıma uygulamalarını analiz ediyor ve dijital veriler üzerinden inceleme yaparak suistimalleri ortaya çıkarıyoruz. Şirketinizde satış rakamlarında açıklanamayan dalgalanmalar, hedef baskısıyla yapılan agresif sevkiyatlar ya da geri dönen ürünlerde artış mı var? Cerebra, hem bu tür riskleri belirlemenize hem de sürdürülebilir, şeffaf ve yasalara uygun bir süreç kurmanıza yardımcı olur.
Daha fazla bilgi için Adli Muhasebe ve İç Soruşturma sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Kaynaklar
Crocs, Inc. (CROX) Faces Securities Class Action over HEYDUDE Pipeline – Hagens Berman