Gündem

Fikret Sebilcioğlu, İK Magazin’de sahte diploma skandalına ilişkin görüşlerini paylaştı

Cerebra
Haber

Cerebra Forensic & Integrity Yönetici Ortağı Fikret Sebilcioğlu, sahte diploma skandalının işe alım süreçlerine etkilerini ve belge doğrulamanın önemini değerlendirdi.

13 Ağustos 2025 tarihinde, Cerebra Forensic & Integrity Yönetici Ortağı Fikret Sebilcioğlu, İK Magazin’e verdiği demeçte, gündemde geniş yer bulan sahte diploma tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sebilcioğlu, işe alım süreçlerinde belge doğrulamanın önemi ve kurumların bu konuda alabileceği önlemler üzerine görüşlerini paylaştı.

Aşağıda haberin tam metnini bulabilirsiniz.

Sahte Diploma Gündeminin İşe Alımlara Etkisi

Sahte diploma gündemi işe alımlarda sahte belge konusunu gündeme getirdi.
İK departmanlarından üst düzey yöneticilere kadar tüm profesyoneller, kendi kurumlarında bu riskin var olup olmadığını sorguluyor. Artık mesele sadece sahte belgeleri tespit etmek değil; güveni, doğruluğu ve kurumsal itibarı korumak.

Türkiye, haftalardır gündemi meşgul eden sahte diploma skandalıyla sarsıldı. E-Devlet sistemine işlenen sahte diplomalar, elektronik imzalar ve “üniversite onaylı” adı altında dolaşan hayali belgeler, yalnızca kamu kurumlarında değil, özel sektörde de alarm zillerinin çalmasına neden oldu.

Bugün hâlen pek çok şirket, işe alım süreçlerinde adayın sunduğu özgeçmiş, birkaç referans mektubu ve mülakat performansıyla yetiniyor. Ancak Association of Certified Fraud Examiners’ın (ACFE) 2024 raporu, sahtecilik yöntemlerinin ne kadar yaygınlaştığını gözler önüne seriyor. Rapora göre; vakaların %41’inde tamamen sahte fiziksel belgeler üretilmiş, %37’sinde mevcut belgeler üzerinde değişiklik yapılmış. Dijital tarafta ise %31 sahte elektronik belge, %28 manipüle edilmiş mevcut belge tespit edilmiş.

Cerebra Suistimal Önleme, İnceleme ve Uyum Yönetici Ortağı Fikret Sebilcioğlu, sahte diploma gündeminin işe alımlardaki soruşturma süreçlerine etkisini şöyle ifade ediyor:

“Yaşanan son gelişmeler, hem İK profesyonellerine hem de liderlere işe alım süreçlerinde artık sadece doğru kişiyi bulmanın değil, sunulan bilgilerin gerçekliğini de teyit etmenin kritik önemini gösterdi. Bir adayın geçmişte bilinen bir şirkette çalışmış olması, gerekli incelemelerden geçtiği anlamına gelmez. Yüzeysel geçmiş araştırmaları, kritik pozisyonlar için gerekli olan derinlikli risk değerlendirmesini sağlamaz. Kritik pozisyonlara yapılan yanlış işe alımlar, sadece operasyonel değil, kültürel uyumu da bozar. Bu da ekip motivasyonunu ve şirketin bütünlüğünü olumsuz etkiler. Yanlış bir işe alım kararı, hem doğrudan finansal zarara hem de kurumsal itibarın zedelenmesine yol açabilir. Üstelik bu zarar, üst düzey yöneticiler veya kritik karar pozisyonlarındaki çalışanlarda katlanarak artar.

Adaylarda kapsamlı geçmiş taraması ve derinlemesine inceleme şart

Sebilcioğlu, sahte belge riskinin önüne geçmek için, yapılması gerekenin kapsamlı bir geçmiş araştırması (background check) ve gerekli hallerde derinlemesine inceleme (due diligence) olduğunu söylüyor.

Sebilcioğlu’na göre bu süreç, yalnızca belge doğrulama değil; aynı zamanda adayın etik duruşu, sektördeki itibarı ve olası çıkar çatışmalarını da kapsamalı:

“Eğitim geçmişinden önceki iş deneyimlerine, sosyal medya ve açık kaynak incelemelerinden adli sicil ve dava kayıtlarına kadar geniş bir çerçevede doğrulama yapılmalı. Bu çok katmanlı yaklaşım, hem sahtecilik riskini azaltır hem de adil bir işe alım süreci oluşturur.”

İK departmanlarının rolü kritik

İK departmanlarının bu süreci yalnızca bir “güvenlik adımı” olarak değil, stratejik bir yetenek yönetimi aracı olarak görmesi gerekiyor. Güvenilir ve etik biçimde yürütülen geçmiş araştırmalarının, hem adayın özel hayatına saygı gösterilerek hem de KVKK ve GDPR gibi veri koruma düzenlemelerine tam uyumla gerçekleştirilmesi önem arz ediyor.

Sahte belge ve yanlış beyan riskine karşı sistematik, çok katmanlı bir doğrulama süreci, yalnızca riskleri azaltmıyor; dürüst adayların korunmasını, şirketin itibarı ve güven kültürünün güçlenmesini de sağlıyor.

Peki ne yapılması lazım?

Fikret Sebilcioğlu, bu alandaki suistimalleri önlemek için atılması gereken adımları şöyle özetliyor: “İşe alım kararlarının sağlıklı verilebilmesi için adaylara ilişkin detaylı bir geçmiş araştırması, yani “background check” yapılması büyük önem taşıyor. Kurumsal istihbarat ve geçmiş araştırmasıyla; adayın eğitim durumunun doğrulanması, geçmiş iş deneyimlerinin teyidi, sosyal medya ve açık kaynak araştırmaları, adli sicil kaydı kontrolü, profesyonel ağlar üzerinden itibar araştırmaları, adayın olası davaları ve iş etiğine ilişkin geçmiş uygulamaları, başka şirketlerdeki hissedarlıkları ve yönetici pozisyonları, finansal durumu ve siyasi nüfuz ilişkileri gibi pek çok unsurun araştırılarak analiz edilmesi gerekiyor.”

Öne Çıkanlar