Emin misiniz?
Çünkü bazen ticaret sicilinde görünen isimler sadece vitrindedir. Şirketin gerçek kararlarını veren, kazancından fayda sağlayan ya da ilişkileri yönlendiren kişi perde arkasında olabilir.
Gerçek Faydalanıcıyı (Beneficial Ownership) bilmemek, farkında olmadan başkasının riskini taşımak anlamına gelebilir.
Bir şirketin resmi ortakları veya yöneticileri görünürde başka kişiler olabilir, ancak perde arkasında, o şirketin nihai kararlarını veren ve gelirinden asıl faydayı sağlayan farklı kişiler vardır. İşte bu kişiler “gerçek faydalanıcıdır”.
Görünürde sade bir tedarikçi ya da iş ortağı gibi görünen bir yapı, aslında karmaşık “offshore” ağlar, paravan şirketler veya dolaylı ortaklıklar aracılığıyla bambaşka bir kişi ya da kuruluş tarafından kontrol ediliyor olabilir. Bu durum, sadece ticari şeffaflık değil, aynı zamanda hukuki ve etik sorumluluk açısından da ciddi riskler doğurur.
Gerçek faydalanıcıyı bilmemek, şirketi istemeden riskli bağlantıların içine çekebilir. Nihai sahiplerden biri, bir yaptırım listesinde yer alıyor, kara para aklama vakalarında adı geçiyor veya politik bağlantıları nedeniyle çıkar çatışması yaratıyorsa; siz farkında olmasanız bile bu ilişkinin bir parçası sayılabilirsiniz.
Bir şirketin, iş ilişkisine girmeden önce veya mevcut iş ortaklarını değerlendirirken gerçek faydalanıcı açısından dikkat etmesi gereken uyarı işaretleri şunlardır:
Bir Gerçek Faydalanıcı (Beneficial Ownership) incelemesi; ticaret sicil kayıtları, kamuya açık veri tabanları, uluslararası yaptırım listeleri ve medya taramaları üzerinden yapılabilir. Amaç, yalnızca isimleri doğrulamak değil; o isimlerin arkasındaki bağlantıları anlamaktır. Kim kiminle ilişkilidir? Hangi ortaklıklar dolaylı kontrol sağlıyor? Finansal akışlar hangi ağlar üzerinden geçiyor? Bu sorulara net yanıt bulunmadan güvenli bir iş ilişkisi kurulmamalıdır. Şirketler için en etkili yaklaşım, bu süreçleri sadece yeni iş birliklerinde değil, mevcut iş ortaklıklarında da periyodik olarak tekrarlamaktır. Çünkü sahiplik yapıları değişir, dolayısıyla risk profilleri de zamanla yeniden şekillenebilir.
Cerebra olarak, iş ortaklıklarında gerçek sahipliği görünür kılmak ve etik riskleri erken aşamada tespit etmek için kurumlara bütüncül bir yaklaşım sunuyoruz. Gerçek Faydalanıcı (Beneficial Ownership) analizlerimizi; ticaret sicil kayıtları, uluslararası yaptırım ve kara liste taramaları, açık kaynak istihbaratı (OSINT), medya ve dava arşivleri, şirketler arası bağlantı analizleri ve gerektiğinde dijital iz incelemeleri gibi yöntemlerle entegre biçimde gerçekleştiriyoruz. İncelemelerimizi yalnızca kamuya açık kaynaklarla sınırlı tutmuyoruz, daha derinlemesine, doğrulama ve bağlantı tespiti gerektiren özel teknikler de kullanıyoruz.
Unutmayalım: Gerçek sahipliği bilmek, yalnızca bir kontrol adımı değil; güvene dayalı bir iş dünyasının ön koşuludur.