
Küresel Soruşturma Dünyasının Gündeminde Neler Var? – Lizbon Notları
CerebraCerebra Forensic & Integrity ekibinden Fikret Sebilcioğlu, Gizem Taştemel Dinçkan ve Serhat Tümüklü, 8–10 Ekim 2025 tarihleri arasında Lizbon’da düzenlenen GIR Live: Global Investigations Summit etkinliğine katıldı.
Dördüncü kez gerçekleştirilen bu zirve, dünyanın dört bir yanından gelen kıdemli hukukçuları, şirket içi hukuk müşavirleri, adli muhasebecileri ve suistimal inceleme uzmanlarını, kamu otoriteleri temsilcileri ve danışmanları bir araya getirerek, soruşturmalardaki güncel eğilimler, yaptırım uygulamaları ve en iyi soruşturma uygulamaları üzerine kapsamlı bir bilgi paylaşımı ortamı sundu.
Üç gün süren etkinlik boyunca Cerebra ekibi; şirketlere yönelik hukuki / uyum yaptırım (corporate enforcement) uygulamalarındaki yeni gelişmeler, ekonomik yaptırımlarının (sanctions) küresel yansımaları, ihbarcıların (whistleblower) yolsuzluk vakalarının ortaya çıkarılmasındaki rolü ve uluslararası yolsuzlukla mücadelede kurumlar arası iş birliği konularına odaklanan oturumları yakından takip etti. Etkinlikte, ABD Adalet Bakanlığı (DOJ), OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu ve Birleşik Krallık, Fransa ve İsviçre’nin mali suç otoriteleri temsilcileri, mevcut öncelikler ve gelecek döneme ilişkin uygulama trendleri hakkında değerli içgörüler paylaştı.
Bu tür uluslararası platformlara katılım, Cerebra’nın soruşturma ve uyum alanlarındaki küresel gelişmeleri yakından izlemesini, uluslararası ağını güçlendirmesini ve müşterilerine en güncel standartlara uygun uzmanlık hizmeti sunmasını sağlamaktadır.
Konferanstan Dikkat Çeken Başlıklar ve İçgörüler
“Navigating Enforcement in the Next Three Years of the Trump Administration” başlıklı panelde, eski DOJ Ceza Dairesi Başkanı Nicole Argentieri, kurumun güncellenen kurumsal uygulama politikasında yer alan “yaratıcı” değişikliklerin şirketleri gönüllü bildirim yapmaya teşvik edebileceğini belirtti. Ancak birçok şirketin, DOJ’un yeni politikasına ilişkin uygulama geçmişi netleşene kadar temkinli davrandığını vurguladı. Nicolas Bourtin (Sullivan & Cromwell), şirketlerin FCPA uyumuna öncelik vermeye devam ettiğini, Keisha Stanford (Jenner & Block) ise birleşme ve devralmalarda rüşvet riskine ilişkin inceleme (due diligence) süreçlerinin güçlü biçimde sürdüğünü ifade etti. DOJ’un yeni monitörlük rehberi (monitorship memo) gözetim süreçlerini sadeleştirmeyi hedeflerken, Stanford, mevcut yönetim altında şirketlerin siyasi önceliklerle örtüşebilecek soruşturma riskleri nedeniyle daha temkinli davrandığını vurguladı.
2012’de SBM Offshore şirketindeki geniş çaplı rüşvet faaliyetlerini ihbarda bulunarak ifşa eden Jonathan Taylor, katıldığı söyleşide, ihbardan sonra yaşadığı zorlukları paylaştı. Hapis cezası, iş kaybı ve uzun süren hukuki süreçlerle karşılaştığını belirten Taylor, ihbarcı koruma mekanizmalarının yetersizliğini ve soruşturma makamlarının etkinliğini kaybettiğini eleştirerek, şirketlerin bağımsız, güvenilir ve yetkin uyum ekipleri oluşturması gerektiğini vurguladı.
Ardından söz alan Zimmer Biomet’in Küresel Uyum Direktörü Angela Main, şirketin ihbar mekanizmalarını nasıl yönettiğini anlattı. İç soruşturmaların ciddiyetle ele alındığını, gizlilik ve üst yönetim katılımının güvence altına alındığını belirtti. DOJ’un yeni politikasına rağmen, şirketlerin hâlâ gönüllü bildirim konusunda çekinceli olduklarını ve bu alanda tam bir koruma veya öngörülebilirlik bulunmadığını ifade etti.
OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu Başkanı Kathleen Roussel, ABD’nin son politika değişikliklerine rağmen FCPA uygulamalarında yeniden dengeli bir noktaya döneceğine inandığını belirtti. OECD’nin ABD ile yakın çalışmaya devam ettiğini, ancak 46 üye ülke arasında eşit ve şeffaf değerlendirme sürecinin sürdüğünü vurguladı. Roussel, 18 üye ülkenin hâlen tek bir yabancı rüşvet vakasını dahi sonuçlandıramamış olmasının altını çizerek, özel sektör, akademi ve sivil toplumla daha güçlü bir diyalog kurulmasının gerekliliğine dikkat çekti. Ayrıca, “rekabet etmek için rüşvet kaçınılmazdır” anlayışının tehlikeli bir yanılsama olduğunu ve ihbarcıların rolünün adaletin sağlanmasında vazgeçilmez olduğunu vurguladı.
Son olarak, Birleşik Krallık Serious Fraud Office (SFO), Fransa Ulusal Mali Savcılık Ofisi (PNF) ve İsviçre Federal Başsavcılığı (OAG) temsilcileri, Mart 2025’te kurulan Uluslararası Yolsuzlukla Mücadele Savcılık Görev Gücü’nün (International Anti-Corruption Prosecutorial Taskforce) ilerleyişini değerlendirdi. Sara Chouraqui, Philippe Jaeglé ve Matthias Portmann, bu girişimin uzun vadeli bir iş birliği olduğunu, kısa vadede somut sonuçlar beklenmemesi gerektiğini ifade etti. Görev gücünün ulusal yargı yetkilerine dayalı, karşılıklı adli yardımlaşma temelinde çalıştığını belirttiler. Şimdilik üç ülke ile sınırlı kalacak olan bu yapı, verimlilik, koordinasyon ve ölçülebilir sonuçlara odaklanarak, kurumlar arasında güven ve operasyonel uyum sağlayan güçlü bir ortaklık modeli oluşturmayı hedefliyor.
Cerebra’nın Bakış Açısı
Cerebra olarak, GIR Live Zirvesi gibi küresel platformları yalnızca fikir alışverişi fırsatları olarak değil, aynı zamanda soruşturma ve uyum uygulamalarımızı dünyanın en saygın standartlarıyla uyumlu hale getiren değerli ortamlar olarak görüyoruz. Uygulama öncelikleri, ihbarcı koruması ve sınır ötesi iş birliği üzerine yapılan tartışmalar; dürüstlük, şeffaflık ve hesap verebilirliğin önemini bir kez daha vurguluyor — ki bunlar, yürüttüğümüz her soruşturmanın temel ilkeleridir.
Amacımız net: Kurumların karmaşık yolsuzluk ve suistimal risklerini yönetmelerine, bu riskleri erken aşamada tespit etmelerine ve etik davranışın sadece beklenen değil, iş yapış biçiminin ayrılmaz bir parçası olduğu kültürler inşa etmelerine yardımcı olmak.