Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Paneli, Denizli Anemon Otel - Haziran 2009

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) Koordinatörü Güray Karacar, aile şirketlerinin en büyük probleminin yönetim kurullarına giren gelin ve damatlar olduğunu söyledi. 

Türkiye genelindeki ilk 500 büyük şirketin yöneticilerinin üye olduğu TKYD'nin düzenlediği, 'Aile Şirketleri ve Yönetim Kurulu Üyeliği İhtisas Programı' ile 'Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Çözüm Önerileri' konulu panel, Denizli Anemon Otel'de yapıldı. Panele TKYD Yönetim Kurulu Üyesi Fikret Sebilcioğlu, üye Lütfü Kadırgan, üye ve KPMG Finans ve Mali İşler Danışmanlık, Suistimal Önleme ve İnceleme Hizmetleri Bölüm Başkanı İdil Gürdil ile Koordinatör Karacar katıldı. 

Karacar, 2006 ile 2009 yılları arasında bin 127 aile şirketiyle birebir görüşüp araştırma yaptıklarını ve ilginç sonuçlar elde ettiklerini söyledi. Güray Karacar, 'Türkiye'deki şirketlerin yüzde 98'i aile şirketi. Birçok ilden bin 127 aile şirketinin sahipleri ve yöneticileriyle görüştük. Sonradan dahil olan gelinler ya da damatlarla ilgili problemlerin ön planda olduğunu gördük. Şirket sahipleri en çok, 'Ne olacak bu damatlarla olan problemimiz?', 'Damadımızı ya da gelinimizi yönetim kuruluna alırsak ne getirir, ne götürür?', 'Kızıma ve gelinime hangi görevi vermeliyim?' gibi konularda sıkıntı çekiyor. Bir de gelinler arasında yaşanan 'kırmızı BMW sendromu' sebebiyle bir şirketin yok olduğunu biliyorum. Tırnaklarıyla kazıyarak şirket kurup belirli bir noktaya getirmeyi başaran işadamlarının, o seviyede kalmasının tek yolu kurumlaşmaktan geçiyor. Altı yıldan beri Türkiye'nin dört bir yanına gezerek şirketlere bunu anlatmaya çalışıyoruz.' dedi. 

Kurumsal yönetim ileilgili bilgilendirme seminerlerinin ilk ayağını Denizli'de düzenlediklerini kaydeden Karacar, daha sonra Gaziantep, İzmir ve Ankara'da aynı programı yapacaklarını bildirdi. Karacar, 2003 yılında kurulan derneklerinin, 457'si bireysel ve 6'sı kurumsal 463 üyesi bulunduğunu ifade etti. 

TKYD üyesi Kadırgan da program çerçevesinde, Meclis'ten çıkması beklenen Türk Ticaret Kanunu'nun getireceği yeniliklerle ilgili bilgi verdi. Ekonomik krize de değinen Kadırgan, etkilerinin yatay seyir halinde 10 yıl sürebileceğini belirterek, şirketlerin buna göre tedbir alması gerektiğini anlattı. Lütfü Kadırgan, 'Şirketlerimiz bu krize hazırlıksız yakalandı. 15 yıl pembe ayakkabılarla bulutların üzerinde yürüdüler. Hep böyle devam edecek zannettiler. Sermayelerini bilinçsizce harcadılar. Bundan sonra mali birikimlerin ve sermayelerini, müşteri ve pazar odaklı şekilde yönlendirmek zorundalar.'' diye konuştu. 

Uluslararası sermaye açısından kurum yönetimi ilkelerinin öneminden de bahseden Kadırgan, global anlamda bütün piyasaları etkileyen mali krizde birçok firmanın, pazarda oluşan güvensizlik ve talep daralmasıyla resesyon gibi sebeplerden dolayı nakit akışı sıkıntısı yaşadığını vurguladı. Birçoğunun çareyi personel çıkarmada ve küçülmede gördüğünü ileri süren Kadırgan, 'Kriz yönetiminin birçok perspektifte ve çok cepheli bir bakış açısıyla ele alınması gerekmektedir.' ifadelerini kullandı. 

TKYD üyesi Gürgil de, ''Dünyada ve Türkiye'de Değişen Muhasebe ve Denetim Standartları'' adlı tebliğ sundu Gürgil, 'Yeni Ticaret Kanunu, muhasebe sistemini Avrupa ülkelerininkiyle uyumlu hale getirecektir. Yeni sistemle firmalar daha denetlenebilir, daha şeffaf olmak zorundadır. Yürürlüğe girdiğinde, maaşını alamayan bir personel, patronunun mali tablosunu rahatlıkla internetten görebilecek ve sorgulayabilecektir.' dedi. (CİHAN)

PAYLAŞ